ADAM-DER: Teğmenlerin ihracı planlı bir saldırının parçasıdır, yanlarındayız
Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), mezuniyet merasiminde kılıçlı yemin eden teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç hakkında ihraç kararı verilmesine ait açıklama yaptı.
“Toplumun her bölümü, lakin her kısmı iktidarın topyekun saldırısı altında” denilen açıklamada, iktidarın bu yoldaki son icraatlarından birinin de, 5 teğmen ve 3 sicil amiri subayın TSK’den atılmaları olduğu belirtildi.
‘ORTADA BİR DİSİPLİNSİZLİK YOKTUR’
Attıkları “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı nedeniyle Yüksel Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenler hakkında MSB’nin, “Disipline ters hiçbir aksiyon, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir kuşku duyulmamalıdır” halindeki kelamlarına dikkat çekilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Hayır itiraz ediyoruz, gerçek bu değildir. Ortada bir disiplinsizlik yoktur. Teğmenlere atılı disiplinsizlik suçlaması hukuksuz ve keyfi karar eseridir. Teğmenler mezuniyet merasimi mühleti içinde belirlenen programı bozacak bir fiilde bulunmamışlardır. Merasim sonrasında da yapılan TSK’de yıllardır edilen yemini tekrarlamaktan ibarettir. Ve bu yemin metninin yasak olduğuna dair rastgele bir karar yoktur. Teğmenlere bu metni okumamaları için evvelce verilmiş bir buyruk de yoktur. Kanunsuz hata, emirsiz emre itaatsizlik, tanımsız disiplinsizlik olmaz”
‘PLANLI, PROGRAMLI BİR AKININ PARÇASI’
12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleri devrinde sol görüşlü oldukları gerekçesiyle mahkeme kararı olmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılmış askerler olarak, ihraç edilen teğmenlerin yanında olduklarını vurgulayan ADAM-DER, “Her türlü insan hakları ihlaline, darbelere ve diktatörlüklere karşı insan hakları ve demokrasi için bir ömür uğraş etmekteyiz. Teğmenlerin ihraç edilmelerini en temel insan hakları ihlali olarak görüyor ve kuvvetle karşı çıkıyoruz. Siyasi görüşüne, kimliğine ve inancına bakmadan her kim ki haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradı, yanında olmaya çalıştık ve sessiz kalmadık. Bu anlayışla teğmenlerin tekrar TSK’ya dönmeleri çabalarında yanlarında olacağız. Bu süreçte dayanışma içinde olacağız. Tüm demokrasiden yana kişi ve örgütlenmeleri de uğraş ve dayanışmaya çağırıyoruz. Teğmenlerin ihracı münferit bir olay değil, planlı programlı topyekun bir atağın modülüdür. Bu nedenle neyle karşı karşıya olduğumuzu görmeli ve gördüğümüze uygun davranmak zorundayız. Bugün ‘şahsım devleti’ denilen rejim, AKP-MHP faşist bloğunun iktidarıdır” denildi.
